top of page

Gloria IRONMAN 70.3 Turkey 2016

Güncelleme tarihi: 16 Oca

IRONMAN 70.3 nedir ?



IRONMAN 70.3, genellikle "yarım Ironman" olarak da adlandırılan, dayanıklılık sporları dünyasının en prestijli ve zorlu yarışlarından biridir. Bu yarış, katılımcıların fiziksel ve mental sınırlarını zorladığı, üç farklı disiplinden oluşan bir mücadeledir.


  • Yüzme: Yarış, belirli bir mesafede (genellikle 1.9 km) açık suda yüzme ile başlar.


  • Bisiklet: Yüzmenin ardından, katılımcılar uzun mesafeli bir bisiklet etabını tamamlarlar (genellikle 90 km).


  • Koşu: Son olarak, maratonun yarısı uzunluğunda (21.1 km) bir koşu ile yarış tamamlanır.


Neden 70.3?


Yarışın adı, toplam yarış mesafesinin mil olarak yaklaşık 70.3 (113K) olması nedeniyle böyledir. Bu uzun ve zorlu parkur, katılımcılardan hem dayanıklılık hem de disiplin gerektirir.


Gloria IRONMAN 70.3 Turkey 2016




Ironman yarışlarına katılmak uzun zamandır hayalimdi. Ancak antrenman programımda bazı eksiklikler olduğunu düşünüyordum ve bu nedenle bu hedefimi biraz ertelemek zorunda kalmıştım. Sadece koşuya odaklanmışken triatlon oldukça zorlayıcı bir spor gibi görünse de, bu sporu yakından takip etmeye devam ediyordum.


Geçen yıl düzenlenen Gloria Ironman 70.3'teki bisiklet parkuru hakkında yapılan eleştirileri takip etmiştim. Bu yıl parkurun iyileştirilmesiyle ilgili haberler beni oldukça umutlandırdı. Özellikle yeni asfalt ve daha az eğim gibi değişiklikler, yarış deneyimini olumlu yönde etkileyeceğe benziyor. Bu gelişmeler üzerine 'Acaba bu zorlu mücadeleye ben de katılabilir miyim?' diye düşünmeye başladım.


Bisiklet sporuyla daha yeni tanışmıştım. 2012'de yaşadığım maraton sakatlığı sonrasında spor branşımı değiştirmeye karar vermiş ve yüzme ile bisiklete yönelmiştim. O dönem satın aldığım Lapierre karbon yol bisikletiyle Ironman yarışına katılmak benim için heyecan verici bir hedefti. Yüzme konusunda ise çocukluğum deniz kenarında geçtiği için suyla aram iyiydi ancak teknik becerilerimi geliştirmem gerektiğini antrenmanlara başladıktan sonra fark ettim.


Kayıt, Konaklama ve Sponsor Desteği


Şirketimden beklenmedik bir destek alınca, Ironman hayalimi ertelemek yerine hemen harekete geçmeye karar verdim. Kayıt işlemini tamamlayarak ilk adımı attım. Bildiğiniz gibi, bir işe başlamak her zaman en zoru oluyor ve bir kez başladığınızda devam etmek daha kolaylaşıyor.


Ironman yarışması için Turset'in sunduğu konaklama paketleri arasında Gloria Verde, hem yarışın start alanına (Gloria Serenity) hem de finiş alanına (Gloria Sports Arena) olan yakınlığı nedeniyle benim için en uygun seçenekti. Yaklaşık 5 kilometrelik bir mesafeyle her iki noktaya da kolayca ulaşım sağlayabileceğim için shuttle servislerini kullanmayı planlıyordum.


Ironman maceram için ilk adımı atarak özel tasarım bir triatlon mayosu sipariş ettim. Üzerindeki logo ile hem kendimi özel hissediyorum hem de yarışa daha motive oluyorum.


Antrenman ve Triatlon Tecrübem


Yarışa kayıt yaptıktan sonra düzenli bir antrenman programı oluşturmaya çalıştım. Ancak yoğun iş temposu ve diğer sorumluluklarım nedeniyle bu programı tam olarak uygulayamadım. Bu durum beni triatlon kamplarına ve federasyon yarışlarına katılmaya yönlendirdi. Bu sayede hem deneyim kazanacak hem de eksiklerimi giderecektim.


Katıldığım Federasyon Yarışları;


  • 17 Temmuz İznik Triatlonu Sprint (750 mt Yüzme-20 Km Bisiklet-5 Km Koşu)

  • 21 Ağustos İstanbul Triatlonu Sprint (750 mt Yüzme-20 Km Bisiklet-5 Km Koşu)

  • 25 Eylül Kuşadası Triatlonu Olimpik (1500 mt Yüzme-40 Km Bisiklet-10 Km Koşu)


Katıldığım Triatlon Kampları;


  • 10-14 Eylül Ironcamp Kampı, Olimpik (1500 mt Yüzme-40 Km Bisiklet-10 Km Koşu)


Yarışlara ve kamplara katılarak hem teknik anlamda geliştim hem de Ironman'a dair daha net bir fikir edindim. Bu süreçte eksik malzemelerimi tamamlamaya çalışsam da triatletlerin ekipman arayışı hiç bitmiyor gibiydi.



21 Ekim Cuma


Hazırlık süreci, Yolculuk ve Konaklama


Uçak veya otobüs yerine, bisikletimi de yanımda götürerek daha özgür bir seyahat deneyimi yaşamak istedim. Yaklaşık 1200 km uzunluğundaki Bursa-Antalya yolculuğuma, özel aracımla bisikletimi taşıyarak 21 Ekim Cuma sabahı saat 7:00'da başladım.


Uzun süren yolculuğun ardından, nihayet Gloria Verde Hotel'e varmıştım. Bisikletim için özel olarak ayrılmış geniş bir alana sahip olan odamda dinlenmeye çekildim. 3 gece boyunca bu güzel otelde konaklayacak olmak beni heyecanlandırıyordu.


Bisikletimle birlikte rahatça ulaşabileceğim şekilde özel olarak tasarlanmış bir giriş olması, otelin bisiklet severlere verdiği önemi bir kez daha gösteriyordu. Odama girer girmez kendimi evimde gibi hissettim. Geniş ve ferah bir odaya sahip olmak ise cabasıydı. Bisikletle seyahat eden herkese burayı kesinlikle tavsiye ederim.



Yarış Paket, Kit ve Çevreyi Tanıma 


Odaya yerleşip biraz dinlendikten sonra, otelin şık restoranında mönüdeki lezzetli seçeneklerden birini deneyerek öğle yemeğimi keyifle yedim. Ardından, yaklaşık 15 dakikalık kısa bir araç yolculuğu ile Gloria Sports Arena'ya ulaştım.





Kayıt işlemlerini tamamladıktan sonra, merakla beklediğim yarış paketimi elime aldım. İçinden çıkan start numaramı formama iliştirirken içimde tarifsiz bir heyecan oluştu. Sonrasında, yarışın start ve finiş noktası olacak olan atletizm pistine geçtim. Burada beni bekleyen yarış çantamı alarak, yarışa hazır hale geldim.


Fuar alanındaki renkli standlar arasında dolaşırken hem gözlerimi hem de karnımı doyurdum. Özellikle yerel el işçiliği ürünlerinden oluşan hediyelik eşya köşesi beni büyüledi. Birkaç hatıra alarak ve bol bol fotoğraf çektirerek fuar alanından ayrıldım. Yorgunluğumu atmak için otelime döndüm. Dinlendikten sonra, gün batımının muhteşem manzarası eşliğinde denize girerek günümü tamamladım.


Suyun soğuk olması nedeniyle denize giremedim. Akşam yemeğinin ardından dinlendim ve hatıra fotoğrafları çekmeye karar verdim. Odamın penceresinden gözüken manzarayla birlikte fotoğraf çekmek çok keyifliydi. Fuar alanından aldığım kolyeyi takıp, yarış paketimi yanıma alarak poz verdim. Otelin resepsiyonundan rica ederek, benden bir fotoğraf çekmelerini istedim.


22 Ekim Cumartesi


Sabah Wetsuit ve Yüzme Start alanı


Sabahın erken saatlerinde, Emre Başkan önderliğinde Gloria Serenity Hotel’de düzenlenecek olan Ironcamp yüzme denemesi için buluşma noktasına geldim. Heyecanla diğer katılımcıları bekliyordum.


Sabahın erken saatlerinde, heyecanla sahile indim. Hem yarış alanını görmek hem de yeni aldığım 3 mm kalınlığındaki wetsuiti denemek için sabırsızlanıyordum. Suya daldığımda, önceki günün soğuğu yerine beni sıcak bir sürpriz bekledi. Yeni wetsuit hem sıcak tuttu hem de hareket özgürlüğümün kısıtlanmasına neden olmadı. Yaklaşık 300-400 metre yüzdükten sonra vücudum adeta yanmaya başladı. Suyun sıcaklığı beni oldukça şaşırttı. Yüzmeye devam ederken, yarış sırasında nasıl bir performans sergileyeceğimi düşünmeden edemiyordum.


Antrenmana başlamadan önce Garmin 910XT saatimi tam şarj ettim ve triathlon moduna aldım. Ancak kısa süre sonra ekranın kararmasıyla karşılaştım. Bataryanın %100 dolu olmasına rağmen böyle bir sorun yaşamak beni şaşırttı. Bu durum, antrenman verilerimin kaybolmasına ve motivasyonumun düşmesine neden oldu.


Kahvaltı


Antrenman sonrası yorgun bedeniyle Gloria Verde Hotel'e sığınan ben, bolca kahvaltı yaparak kendime geldim. Özellikle de antrenmandan sonra iştahımı açan omlet ve bol meyve suyu içtim. Şimdi sıra Teknik Toplantı'daydı. Gloria Sports Arena'ya gitmek için shuttle'ı beklerken heyecanla anı bekliyordum. Teknik Toplantı'da yeni taktikler ve stratejiler öğreneceğimiz için çok heyecanlıydım.


Teknik Toplantı


Sabah saat 11:00'de başlayan İngilizce toplantımız sırasında kısa bir ara vererek, dışarıda hatıra fotoğrafları çektik. Daha sonra, saat 12:00'de Türkçe olarak teknik bir toplantıya başladık.


Teknik toplantıda, işimle ilgili birçok yeni bilgi edindim. Her şey çok açık bir şekilde anlatılmıştı ancak çok sayıda kuralın olması beni biraz endişelendirdi. Özellikle yeni başlayanların bu kadar çok kuralı bir anda öğrenmesi zor olabilir diye düşündüm. Bu nedenle, tüm kuralları paylaşmak yerine, en önemli bulduğum noktalara odaklanmaya çalıştım.


Yarış düzenleyicileri, su sıcaklığının 24,3 derece olması nedeniyle wetsuit kullanımına izin verilip verilmeyeceği konusunda net bir karar vermemişti. Bu sıcaklık, wetsuit kullanım sınırının hemen üzerinde olduğu için belirsizlik yaratıyordu. Yarış başlamadan bir saat önce yapılacak değerlendirme sonucunda kesin karar verilecek ve değişim alanında tüm katılımcılara duyurulacaktı.


Toplantıdan bazı notlar


  • Teknik toplantıda, göğüs numaralarının eksiksiz doldurulması ve yarış sırasında herhangi bir nedenle yarıştan çekilmeleri durumunda mutlaka görevlilere bildirmesi gerektiği vurgulandı. Göğüs numaraları, yarış sonuçlarının doğru bir şekilde kaydedilmesi ve acil durumlarda sporcuların hızlı bir şekilde bulunabilmesi için çok önemlidir. Yarıştan çekilmeden önce görevlilere bilgi verilmemesi, arama kurtarma çalışmalarını zorlaştırabilir. Teknik toplantıda, göğüs numaralarının önemi o kadar vurgulandı ki, herkesin bu konuya dikkat etmesi gerektiği açıkça anlaşılıyordu.


  • Göğüs numaraları (BIB), yarış boyunca sporcuların takip edilmesi ve sonuçların doğru bir şekilde kaydedilmesi için hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle, numaraların wetsuit altına giyilmesi kesinlikle yasaktır. Numaralar, ön tarafta ve açıkça görülebilecek bir şekilde yerleştirilmelidir.


  • Ayrıca, değişim alanında bisiklet mekanik servisi bulunacağı ve yarış sırasında oluşabilecek herhangi bir arızada sporculara destek verileceği bildirildi. Bu sayede, küçük sorunlar nedeniyle yarıştan çekilmek zorunda kalanların sayısı azaltılmayı amaçlanıyor.


  • Yarışta çorap ve kalf çorabı kullanımı konusunda bazı kısıtlamalar getirildi. Wetsuit ile birlikte kullanılabilirken, tri-suit ile kullanımı yasaklandı.


  • Katılımcılara, yarış paketlerinde bulunan sticker'ları, çantalarının üzerindeki özel olarak ayrılmış numara bölümüne yapıştırmaları gerektiği konusunda bilgi verildi.


Bisiklet ve Çanta Teslimatı


Toplantının ardından, saat 14.00 ile 19.00 arasındaki süreçte, kırmızı renkteki koşu ve mavi renkteki bisiklet çantalarımızı alarak Gloria Serenity Hotel'de bulunan malzeme değişim alanına yöneldik. Burada bisikletlerimizi teslim ettik.


Çantalarımızdaki numara etiketleri, bisikletlerimizin fren ve kasklarının güvenlik standartlarına uygunluğu kontrol edildikten sonra doğrulandı ve değişim alanına giriş yapabildik.


Yarış numaram olan 408 numaralı bölüme bisikletimi astıktan sonra, kırmızı ve mavi çantalarımı da aynı numaralı askılara dikkatlice yerleştirdim. Bu süreçte tüm katılımcılar, malzemelerini kendi başlarına organize etti.


Yarışın gerektirdiği beyaz çantalarımızla değişim alanında hazır bulunduk. Tüm hazırlık işlemlerinin ardından, çiplerimiz sistemde okutularak kontrol edildi ve yarışa katılımımız onaylandı.


Bu arada bu renkli çantaların içerisinde olması gereken malzemeler,


Mavi Renkli Bisiklet Çantası (Bike Bag)

Yarıştan 1 gün önce, bisiklet teslim edilirken numaramızın bulunduğu askıya asılacak ve yüzme etabı sonrasında kullanılacak

  • Kask

  • Gözlük

  • Çorap

  • Bisiklet Ayakkabısı

  • Göğüs Numarası (BIB)

  • Sporcu Gıda Ürünleri


Kırmızı Renkli Koşu Çantası (Run Bag)

Yarıştan 1 gün önce, bisiklet teslim edilirken numaramızın bulunduğu askıya asılacak ve bisiklet etabı sonrasında kullanılacak

  • Koşu Ayakkabısı

  • Koşu Çorabı

  • Gözlük

  • Şapka (bere,buff)


Beyaz Renkli Günlük Giyim Çantası (Street Wear Bag)

Yarış sabahı, değişim alanında bulunan kutulara göğüs numarasına göre bırakılacak.Yarış sonrasında finish alanında, kıyafet değişimi için geri teslim alınacak


Hotele Dönüş ve Dinlenme


Gün boyu koşturmaca içinde olduğumdan, akşam yemeğinden sonra dinlenmeye ihtiyacım vardı. Gece uykumun bölünmemesi için hafif bir akşam yemeği yedikten sonra odama geçtim. Ne var ki, sabah yüzme antrenmanından beri saatim çalışmıyordu. Yanımda bilgisayarım olmadığı için saati güncelleyememiştim, bu da beni biraz zor durumda bıraktı.


Yarış heyecanıyla gece sık sık uykumdan uyandım ve yeni aldığım akıllı saatimi kontrol ettim. Ancak saatim hala çalışmıyor ve ekranı kısıldığı halde şarjı eksi değerlerde gösteriyordu. Gün boyu uğraşmama rağmen saatimi tamir edemedim. Bu durum beni çok stresli yaptı ve yarış öncesi moralimi bozdu.


22 Ekim Cumartesi


Son Hazırlıklar veee Yarış Başlıyor !…


Sabah 5:30'da çalar saatin keskin sesi ile uyandım. Gözlerimi açar açmaz içimi kaplayan heyecanla yataktan fırladım. Aynaya baktığımda gözlerimde parlayan ışığı fark ettim. Bugün o büyük gün! Hızlıca duşumu alıp yarış kıyafetlerimi giydim. Kahvaltı salonunda diğer yarışçılarla karşılaştım. Hava gergindi, herkes kendi düşünceleriyle meşguldü. Midemde kelebekler uçuşuyordu ama aynı zamanda da heyecanla doluydum. Hafif bir kahvaltı yaparak enerji depolamak istedim. Kaşarlı tost ve bir bardak süt, benim için klasik yarış sabahı kahvaltısıydı. Bu sayede yarış sırasında midenin beni yarı yolda bırakmayacağını biliyordum.


Teknik toplantıda verilen bilgiye göre, saat 7:00'dan sonra yollar araç trafiğine kapalı olacaktı. Bu durum göz önünde bulundurularak, her 30 dakikada bir kalkan shuttle servisini kullanmaya karar verdim. Böylece saat 6:00 otobüsüne yetişerek herhangi bir sorun yaşamadan etkinliğe ulaştım.


Değişim alanına geldiğimizde, heyecanım bir kat daha arttı. Hava henüz karanlık olsa da, etrafımda yarışacak olan diğer sporcuları görmek beni motive etti. 6:00-7:45 arasında açık olacak değişim alanı, yarışa hazırlanmak için yeterli bir zaman sunuyordu. Beyaz Renkli (Günlük Kıyafet), numaramıza göre ayrılan sepete bıraktıktan sonra, yarışın başlayacağı anı sabırsızlıkla beklemeye başladım.


Yarış sonunda üzerimizi değiştirmek için, sabah yanımızda getirdiğimiz beyaz torbalardaki temiz kıyafetlerimizi kullanacaktık. Bu torbalar, organizasyon tarafından bitiş noktasına getirilecekti.


Değişim alanına girdikten sonra gerekli hazırlıklara başladık, nedir bu hazırlıklar?


  • Bisiklet ile ilgili kontroller (Lastik hava basınç, zincir yağ, suluk vs kontrol)

  • Kıyafet kontrolleri ve Wetsuit giyilmesi

  • Ayak çip kontrolü (Çipler yarış boyunca takılı olmalı)

  • Yarış esnasında kullanılacak olan jel, bar ve tuz tabletlerin tasnifi

  • Numaraların dövme olarak kol ve bacaklara yapıştırılması

    Yarış paketiyle birlikte gelen dövmelerin nasıl yapıştırılacağını anlamak için biraz zaman harcadım. Talimatlara göre öncelikle yapıştıracağım bölgeyi (bacaklarım) iyice temizleyip kuruladım. Daha sonra dövmenin üzerindeki koruyucu filmi dikkatlice kaldırarak, yapışkan yüzeyini cildime sıkıca bastırdım. Üzerine biraz su sıkarak yapışmayı güçlendirdim ve birkaç dakika bekledim. Bekleme süresi sonunda dövmeyi yavaşça çektiğimde, cildime mükemmel bir şekilde yapıştığını gördüm.


Bu arada Wetsuit giyilmesi konusundaki son kararı beklerken ” Wetsuit Serbest ” açıklaması geldi .


Yüzme Etabı


Wetsuit'imi giydikten sonra ayna karşısında son bir kez kendime baktım. Her şey hazırdı! Kalabalık değişim alanından çıkıp, yüzme startının verileceği bölgeye doğru ilerlemeye başladım. Diğer yarışçıların heyecanlı sesleri ve müzik eşliğinde hareket eden kalabalık, beni de coşturuyordu.


Yarışa hazırlanırken wetsuit'imi kontrol edip, suya girerek ısınmak benim için geleneksel hale geldi. Ancak bu sefer yarış öncesi sıvı alımını biraz abarttım. 1 saat içinde 1 şişe Powerade ve yarım litre su içmek, sanırım biraz fazla oldu. Aslında suyu sık sık ve az miktarda tüketerek vücudumu yarışa hazır hale getirmem gerekiyormuş. Bu deneyimden çıkardığım en önemli ders, yarış öncesi sıvı alımına daha dikkat etmek gerektiği.


Start çizgisinde beklerken heyecandan yerimde duramıyordum. Nabzım hızla atıyordu. Hava çok güzeldi ama güneşin tepemizde olması beni biraz endişelendirdi. Acaba sıcaklık performansımı etkiler mi diye düşünmeden edemiyordum.


Isınma sonrası derecemize göre start alanındaki yerimiz aldık.Her yarışçı yüzecek olduğu mesafeyi tahmini bitirme süresine göre, hangi sıralamada olacağına kendisi karar vermekteydi.Yavaş yüzecekseniz, hızlı yüzenler ile beraber çıkmamalısınız çünkü, hızlı yüzenleri engellemiş olursunuz.


Yarışta, 1900 metrelik parkuru tamamlama süremize göre kategorilendirildik. Ben, 40 dakika üzeri kategorisini seçtim. Ancak, organizasyonda yer alan takım yarışları nedeniyle, bazı hızlı yüzücüler de benim kategorimde yer aldı. Özellikle, 45 dakika üzeri kategorisindeki takım yarışmacıları arasında benden daha hızlı olanlar olduğu için, yarışın başından itibaren zorlandım. Bu durum, sıralama sisteminin mükemmel olmadığını ve takım yarışlarının bireysel performansı etkileyebileceğini gösterdi. Bu deneyimden sonra, bir sonraki yarışta daha detaylı bir ön araştırma yaparak, olası senaryoları göz önünde bulunduracağım.


Saat 08:15 gibi yarış start verildi.


Bu yarışta uygulanan 'rolling start' sistemi, yarışçıların daha düzenli ve güvenli bir şekilde suya girmesini sağladı. Küçük gruplar halinde yapılan başlangıçlar, daha önceki yarışlarda sıkça yaşanan kalabalık ve çarpışma riskini minimize etti. Özellikle federasyon yarışlarında, yarış başlangıcındaki karmaşa nedeniyle birçok yarışçı mağdur oluyordu. Bu yeni sistem, tüm yarışçılara eşit bir başlangıç imkanı sunarak daha adil bir yarış ortamı oluşturdu.


Yarışta, 'Australian Exit' adı verilen özel bir sistem kullanıldı. Bu sisteme göre, önce 1200 metrelik büyük bir kare şeklinde yüzdük. Daha sonra, sahile çıkarak kısa bir koşu yaptıktan sonra tekrar suya girerek, aynı karenin içinde 700 metrelik daha küçük bir kare şeklinde yüzdük. Yani toplamda iki farklı tur atarak yarışımızı tamamladık. Bu sistem, yarışları daha ilginç ve heyecanlı hale getirirken, aynı zamanda dayanıklılık ve çeviklik gibi farklı becerileri bir arada kullanmamızı sağladı. Sahile çıkıp tekrar suya girmek, yarışa farklı bir boyut kattı. Ancak özellikle ikinci turda, kollarım oldukça yoruldu.


İlk turu tamamlayıp wetsuit ile sahile çıktığımda, kumun üzerinde koşmanın ne kadar zor olduğunu anladım. Ağır gelen wetsuit ve kaygan kum, koşmayı oldukça zorlaştırıyordu. Neyse ki mesafe kısa olduğu için çok fazla zorlanmadan ikinci tura geçebildim. Suya girdiğimde ise tüm yorgunluğum geçti ve tekrar enerjiyle yüzmeye devam ettim.


Yarış öncesi yapılan teknik toplantıda, kıyıdaki kayalıklar nedeniyle sudan çıkarken dikkatli olmamız gerektiği konusunda uyarılmıştık. Bu uyarı doğrultusunda, sudan çıkarken fazla atlamamaya ve zıplamamaya özen gösterdim. Böylece olası yaralanmaları önlemeye çalıştım.


Denizin berraklığı sayesinde, suyun altında neler olup bittiğini rahatlıkla görebiliyordum. Ancak yarış öncesi sıvı alımına dikkat etmeyi unutmayın, aşırı sıvı tüketimi de performansınızı olumsuz etkileyebilir.


Yarış boyunca heyecanla karışık bir heyecan yaşadım. Dalgaların etkisiyle ve diğer yüzücülerle çarpışma sonucu rotamdan zaman zaman sapsam da, daha önceki tecrübelerim sayesinde paniğe kapılmadan yüzmeye devam ettim. Kıyıya yaklaştıkça kalbim hızla çarpmaya başladı ve adrenalinim doruk noktaya ulaştı. Finishline doğru kulaç atarken tüm yorgunluğumu unuttum. Elim kuma değdiğinde büyük bir rahatlama yaşadım ve hemen değişim alanına koştum. Değişim alanına doğru koşarken bacaklarımda hissettiğim yorgunluğa rağmen, içimde büyük bir mutluluk vardı.


Ironcamp'ta wetsuit fermuarımın takılmasıyla 5-10 dakika kadar zaman kaybetmiştim. Yarışta böyle bir durumla karşılaşmak beni oldukça zor durumda bırakırdı. Bu yüzden, yarış öncesi wetsuit çıkarma provası yapmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Her sporcu, yarışta karşılaşabileceği olası sorunlara karşı hazırlıklı olmalı.


Gölet üzerindeki köprüyü geçerek Gloria Serenity Hotel'in lobisine ulaştık. Lobi, şık ve modern bir atmosfere sahipti. Hotel içinde koşmak hiç de aklıma gelmezdi ama misafirlerin 'Şampiyon', 'Helal olsun' gibi tezahüratları sayesinde adeta bir kırmızı halıda yürüyor gibi hissettim. Bu anı asla unutmayacağım.


Hotel lobisinden çıktıktan sonra taş parkede çıplak ayakla koşarken kendimi bir maratonda gibi hissettim. Finişe doğru yaklaştıkça adrenalinim yükseldi ve zaman limitini de rahatlıkla geçerek büyük bir rahatlama yaşadım. Değişim alanına ulaştığımda tüm yorgunluğumu unuttum ve diğer sporcularla tebrikleştik. Şimdi sıra bisikletteydi ve ben heyecanla bir sonraki etapa geçmek için sabırsızlanıyordum.


Yüzme Süresi : 0:44:25


Değişim Alanı T1


Değişim alanına girdiğimde öncelikle mavi bisiklet torbamı alarak çadıra girdim. Hızlıca wetsuiti çıkarıp, bisiklet kaskı ve gözlüğümü taktım. Havluyu unuttuğum için ıslak ayaklarımla çoraplarımı giymek zorunda kaldım. Ayakkabılarımı giydikten sonra bisiklet etabına hazır hale geldim.


Ayakkabılarımı giyerek bisiklet sürmeye hazır hale geldim. Boşalan mavi torbaya ıslak wetsuit'imi, bonemi ve gözlüğümü koyarak değişim çadırını terk ettim. Bir sonraki etapta daha hızlı olmaya kararlıydım.


Bu arada farkında olmadan Wetsuiti poşete koymamış ve alanda bırakmışım o konuya sonra tekrar değineceğim.


Değişim alanında enerji jelimi almayı unuttuğumu fark ettiğimde biraz telaşlandım. Bisiklet etabı oldukça zorlu olacaktı ve enerjiye ihtiyacım olacağını biliyordum. Neyse ki, yarış boyunca enerjim hiç düşmedi.


Torbayı sepete bırakıp, mavi halının üzerinde hızla bisikletime doğru koştum. Unutmayın, bisikletinizi almadan önce mutlaka kaskınızı takmalısınız. Güvenliğiniz için bu kurala lütfen dikkat edin.


Yarış öncesi küçük bir strateji yaparak zaman kazanabilirsin. Bisikletinin yerini belirlemek için çevrendeki görsel işaretleri kullan. Böylece yarıştan sonra gereksiz zaman kaybetmezsin.


Triatlon yarışında bisiklet ayakkabısıyla koşmaya çalışmak, hiç de akıllıca değilmiş! Bisikleti ararken ayakkabıları elimde taşısam daha iyi olurmuş meğer.


Değişim alanından çıkarken fosforlu yeşil çizgiyi geçtim ve nihayet bisikletime atlayarak bisiklet etabına başladım. Unutmayın, bu çizgiyi geçmeden önce kesinlikle bisiklete binilmemesi gerekiyor. Aksi takdirde, ceza olarak penalty box'ta 5 dakika beklemek zorunda kalırsınız.


T1 Süresi : 0:07:57


Bisiklet Etabı



Yüzme etabı bittikten sonra sıra bisiklet etabına gelmişti. Lastik değiştirme konusunda pek tecrübeli olmadığım için oldukça gergindim. Yarış sırasında lastiğim patlarsa ne yapacağım diye düşünmek beni huzursuz ediyordu.


Yeni aldığım pedallarla ilk antrenmanımı yaptığımda, beklenmedik bir kayma yaşadım. Neyse ki, kendimi toparlayabildim. Bu olay bana, yeni bir malzemeyi yarıştan önce mutlaka denemem gerektiğini bir kez daha hatırlattı.


Otel çıkışından sonra trafiğe kapalı yolu görünce içim rahatladı. Diğer yarışlardaki gibi araçlarla karşılaşma endişesi yaşamadan keyifle koşabildim. Bu sayede koşuya daha iyi konsantre olabildim.


Bisikletimin üzerinde küçük bir pompa, yedek lastik, levye, 2 adet suluk ve jel ve beslenme çantası vardı.


Yarış organizatörleri bu sene katılımcılara matara vereceklerini duyurmuştu ama geçen sene yaşanan olumsuz deneyimden sonra kendi mataralarımı getirmeye karar verdim. Erikli'nin 1 litrelik şişelerini suluk kafesime yerleştirdim ve yarış boyunca hiç sorun yaşamadım.


Saatimi bırakmak zorunda kaldığım için jel ,bar , tuz tabletleri ve su zamanlamasını uygun bir şekilde sağlamalıydım. Bisiklet etabı için yanıma 4-5 adet jel almıştım. Beni geçenlere ya da yolda gördüğüm insanlara saati sormak sureti ile jel-tablet alımını ayarlamaya çalıştım.


İhtiyaç istasyonları 29, 53 ve 70 nci Km lerde olacağı paylaşılmıştı.Bu istasyonlarda tüm içecekler /powerade ve su) , mataralar içerisinde verildi. Ayrıca sponsor firmalardan olan B-Active Bar ve jel, Meyve vs. İstasyonlarda çöplerimizi atacağımız büyük çöp bölümleri de bulunuyordu.


Yarış organizatörleri, istasyonlarda içecek alırken çevreye duyarlı olmamızı özellikle vurgulamıştı. Bu nedenle, kullandığımız mataraları veya çöpleri belirlenen noktalara atmamız gerekiyordu. Ayrıca, her istasyonda seyyar tuvaletlerin olacağı bilgisi de verilmişti.


İstasyonlar sol ve sağ tarafta olacağı için bisiklet ile hareket halinde iken içeçek alma esnasında da dikkatli olunması gerektiği söylenmişti. Buna rağmen içecek alma esnasında ufak  da olsa 1-2 çarpışma ve düşme olduğunu duydum.


Yollar kapalı olduğu için, kaldırımlar genelde boştu. Varolan insanlar da destek vermek amacıyla alkışlıyorlardı.


Bisikletim ve de sürüş tecrübem çok iyi olmadığı için beni zaman zaman geçenler oldu.

Mesafe tek tur olarak 90,1 Km olduğu için biraz uzundu. Teknik toplantıda yarış günü ve rota itibari ile rüzgar arkadan eseceği, bu yüzden de parkurda PB (Personel Best) yani bu mesafe de en iyi derecemizi yapabileceğimiz söylendi.


Diğer taraftan da draft yapmamak için elimden geleni yapmaya çalışıyordum ama zaten draft yapacak kişi bulmakta açıkçası zordu. Çünkü gelip geçenler hızlıydı.


Bir ara, bir grubu yakaladım ama bu seferde draft pozisyonuna düşmemek için, oldukça zorlandım.


Draft nedir? Öndeki bisikletliyi çok yakın takip etmek sureti ile, hava direncini azaltarak daha hızlı gidebilmek amacı ile kullanılan bir tekniktir. Bu da draft yapanlara avantaj sağlamaktadır.


Draft yapılmaması için, her iki bisikletçinin ön tekerleri arasındaki mesafe 12 mt olmalıydı.Ayrıca öndeki bisikletçiyi geçme süresi 25 saniyeydi.Bu süre zarfında geçilemiyorsa tekrar yavaşlayarak draft mesafesini korumak gerekiyor.Ayrıca, eğer 25 saniye içerisinde geçebilirse, draft mesafesini ayarlamak ile yükümlü olan kişi arkada kalan bisikletçi olacaktı.


Yeni yolda rüzgarın yönü değişmiş olsa da, benim için asıl önemli olan yokuşlar ve teknik sorunlardı.…


Organizasyon, bisikletçilere teknik destek için çeşitli imkanlar sunmuştu. Expo Alanı, Değişim Alanı ve yarış başlangıç noktasında sabit teknik destek noktaları kurulmuştu. Bu noktalarda pompa ve yedek iç lastik gibi temel ekipmanlar bulunuyordu. Ayrıca, parkur üzerinde herhangi bir sorun yaşanması durumunda müdahale edebilecek mobil destek araçları da görev yapıyordu.


Yarış sırasında birkaç bisikletçinin kask vizörünün düştüğüne şahit oldum. Bu tip kaskların gözlüklerinin sık sık düştüğü konusunda uyarılar duymuştum. Kask alırken bu durumu göz önünde bulundurmak önemli.


İhtiyaç istasyonlarına geldiğimde mataramı doldurmak için sıraya girdim. Ancak, mataranın üzerinde Ironman logosu yerine Salcano logosunu görünce içimde hafif bir burukluk oluştu. Açıkçası, böyle büyük bir organizasyonda, yarışın atmosferini yansıtan özel bir matara görmek beni daha motive edecekti. Ironman matarası, sadece bir su kabı değil, aynı zamanda o anın unutulmaz bir hatırası olarak kalacaktı. Belki bir sonraki organizasyonda, sporcuların bu beklentisi göz önünde bulundurularak, yarışa özel mataralar hazırlanabilir.


Su, powerade ve bar ihtiyaçlarımı istasyonlardan rahatlıkla karşılayabildim.Zaten yanımda da fazladan jel vs da vardı.Birazda kuru meyve (Kuru incir,kayısı vs) almıştım, arasıra onları tüketerek kaybettiğim enerjiyi hızlı bir şekilde alarak toparlanmaya çalıştım.


Haritadaki rotayı takip ederken Expo binasını gördüğümde yarı yolu geçtiğimi fark ettim. Dönüş noktasındaki 61,4 km tabelası beni biraz endişelendirmişti ama tahminimden daha hızlı olduğumu anlayınca rahatladım. Hatta bu noktaya yaklaşırken bir an için CNN muhabiri Nevşin Mengüyü yakalayacak gibi olsam da, kalabalıkta gözden kayboldu.


Dönüş noktasını geçtikten sonra arkamı döndüğümde diğer yarışçıları görebildim. Hızımı koruduğumu anlayınca motivasyonum arttı. 8:30 hedefimi çok daha erken aşabileceğimi düşünerek pedallara daha da bastım.


Belek Turizm yoluna girdiğimde değişim alanına iyice yaklaşmıştım.Bisiklet parkurunda 3-4 adet jel ve 3-4 adet de tablet tuz tükettim.Değişim alanına yaklaşık 6 Km kaldığında ise ilk 3 yarışanı Gloria Sports Arena ya doğru koşarken gördüm.Benim ise hala koşacağım bir YM mesafesi (21,1 Km) vardı.Sonrasında değişim alanını görünce, beni strese sokan bisiklet etabının bittiği anlamına geliyordu.Oleyyy beee !!!


Bisiklet Süresi : 3:09:31


Değişim Alanı T2


Değişim alanına tekrar geldiğimde gene aynı şekilde yeşil fosforlu şerit ile belirlenen alana gelmeden bisikletten inmiş olmaya özellikle özen gösterdim.


Bisikletten indikten sonra değişim alanına girdim, mavi halı da bisikleti iterek bisiklet ayakkabıları ile koşmaya çalıştım. Numaramın olduğu yeri hızlı bir şekilde buldum ve bisikletimi yerine yerleştirdim.


Önce kırmızı renkli (koşu) torbasını alarak değişim çadırına girdim.Koşu malzemelerimi teker teker giydikten sonra, çıkardığım bisiklet malzemelerimi aynı şekilde bu torbanın içerisine koydum ve çadırdan çıkarken kırmızı renkli (koşu) torbasını sepete atarak koşu parkuruna doğru yöneldim.


T2 Süresi : 0:04:03


Koşu Etabı



Veee sonunda koşuya geçme vakti gelmişti! Bisiklet ve yüzme etaplarındaki teknik zorlukların ardından, güçlü olduğum koşu bölümüne geçiyor olmak beni rahatlatmıştı. Koşu altyapım sayesinde bu etapta daha az riskle karşılaşacağımı biliyordum.


Parkurun beton, toprak, çim ve asfalt gibi farklı zeminlerden oluşması, bana göre yarışa ayrı bir heyecan katmıştı. Çoğu kişi bu durumu şikayet etse de, ben farklı zeminlerin her birinin koşuya farklı bir boyut kattığını düşünüyordum. Özellikle golf sahasındaki yeşil çimlerin üzerinde koşarken doğayla iç içe olmanın huzurunu yaşadım. Beton kısımlar ise hızlanmak için harika bir fırsat sunmuştu. Bu çeşitlilik, hem fiziksel hem de zihinsel olarak beni daha çok zorladı ve aynı zamanda keyiflendirdi.


Koşu parkurunun otel golf sahası içinde olması sayesinde, yarış boyunca temiz ve hijyenik tuvaletlere erişimimizin olması büyük bir avantaj oldu. Bu sayede yarışa daha rahat odaklanabildim.


Bu arada koşarken kulaklık vb elektronik cihaz kullanılması yasaktı.Haliyle telefon da yasak olacak anlamına geliyordu.Teknik toplantıda ihtiyaç istasyonlarının 1-3-5,7-7,7-10,7-13,4-15,4-18,4 ve 20 Km de olacağı paylaşılmıştı.Bazı noktalarda istasyonun olmadığı söylense de bence gayet yeterliydi.Hiç dehidre olmadım


Çöpleride her zaman olduğu gibi, sadece çöp alanına atmaya da özen gösterdim.

Istasyonlar da su,powerade,kola,redbull,meyva,kraker,turşu vardı, bana göre oldukça yeterliydi.Bu konuda da hiçbir sorun yaşamadım.


Bisiklet parkurunun aksine, koşu parkurunda da bir çok kişiyi geride bıraktım.

Golf Sahasında yapılan 2,5 Tur esnasında renkli bileklik takılarak tur sayma konusundaki karışıklık halledilmesi iyi fikirdi.Buna rağmen parkurda yanlışlıkla fazla tur attığını farkedip, geri dönen arkadaşım da olmuştu.


Federasyon yarışlarında ise özellikle bisiklet etaplarında fazla tur atıldığı için, tur sayımında zaman zaman karışıklığa neden olabiliyor.Ben şimdiye kadar diskalifiye olmasam da bu yarışlarda özellikle bisiklet etabında diskalifiye olan arkadaşlarım olmuştu.


Golf sahası sonrasında Gloria Arena Sports daki finishe ulaşmak için yola inerek  3,1 Km asfalt yolda koştum.Yol gene sessiz sakin olduğu için boştu, bir kaç kez ” finish te bira var pankartı” ile karşılaştığım destekçiler ve de yol üzerinde seyyar dj olması motive ediciydi.


Finish alanına yaklaştığımda ise tezahürat seslerini duyar gibi oldum.Yarışı artık yürüyerek de olsa bitirebileceğim için iyice rahatladım.


Koşu Süresi : 2:11:28


Finish – Yarış Sonucu


Veee köşeyi döndüğümde Gloria Sports Arena ya girerek, kırmızı halıya doğru yöneldim.


Karşılamaya gelenlerin yapmış oldukları tezahüratlar müthişti. Gücüm yerindeydi ve her zamanki gibi finishe hızlı ve güçlü bir şekilde girdim.Hedefimin yaklaşık 2 saat altında yarışı bitirmiş oldum.Çok fazla sayıda koşu yarışına katıldım ama finish alanındaki heyecanı anlatmam mümkün değil!.. Bu tamamen farklı bir şeydi…


Tabii ki hedef-sonuç aralığındaki zaman dilimi bu kadar uzun olmamalıdır ama, uzun süren bir yarış olduğu için en ufak aksilik yarışı bırakmanıza ya da hedefinizden iyice uzaklaşmanıza sebep olabilirdi.


Öncelikle 8:30 limit dahilinde bitirebilmek, sonrasında da 7 saat altı benim için idealdi.Şükürler olsun ki 6 saat 17 dk da gelerek kendimce başarılı oldum.


Saatim bozulduğu için tam detayları paylaşamıyorum ama yarışı bitirdiğimde yakmış olduğum kalori miktari yaklaşık 5000-6000 arasıydı.


Toplam Bitirme Süresi 6:17:24


Yarış Sertifikam



Dinlenme Alanı (Recovery)


Madalya boynuma takıldıkan sonra gururlu bir şekilde recovery alanına yöneldim.Gücüm yerindeydi, hatta en az 10 Km daha rahatlıkla koşabilirdim.


Recovery alanında, öncelikle bacak ve eklemlerimi soğutmak için buz havuzuna girerek iyice soğudum.Bu soğutma gerçekten ilaç gibi geldi.


Soğuma sonrası ise, hızlı bir şekilde önce Finisher T-Shirt’ümü, sonra da Beyaz Renkli (Günlük Giyim) torbayı alarak duş bölümlerine geçtim, Duş ve kıyafet değişimi sonrasında ise bol bol resim çektirdim.


Resim çeken fotoğrafçılardan, çekilen resimlere finisherpix  sayfasından ulaşabileceğimi öğrendim.Sonrasında ise mail yolu ile de çekilen resimlerimin bilgilendirmesi zaten yapıldı.Fotoğraf fiyatları 70 Eur olması bana oldukça yüksek geldi, bu yüzden almayı da pek düşünmedim.


Bu arada özellikle koşu yarışlarında, bol bol resimlerimizi ücretsiz çeken arkadaşlarımız aklıma gelince bir kez daha teşekkür etmek istedim.Aşağıdaki linkten bu arkadaşlarımıza ulaşabilirsiniz



Yakılan enerji sonrasında, Recovery (dinlenme) alanında sıra beslenmeye gelmişti.Bol sıvı ve makarna ile yakılan enerjiyi aynen geri aldım diyebilirim.Bu alanda 2 çeşit makarna, red bull, kola vs ücretsiz olarak veriliyordu.Alanın dışarısında ise ücretli olarak farklı yiyecek ve içecekler satılıyordu ama, gerek duymadım.


Bir süre dinlendikten sonra, son yarışmacılar da yavaş yavaş gelmeye başlamıştı.Bir süre dinlendikten sonra ayrıldım.Çünkü değişim alanına geri dönerek saat 14:00-19:00 arası çiplerin teslim edilmesi, karşılığında da bisiklet ve cantaların geri alınması gerekiyordu.


Gloria Serenity Hotel e vardıktan sonra tüm malzemelerimi geri aldım ve kaldığım Hotel Verde ye yöneldim.Odaya girdiğimde malzemelerimi kontrol ederken wetsuitin olmadığını farkedince hemen organizasyon bacağında görev yapan Erkmen e mesaj atarak bilgi verdim. Sağolsun mesajıma hızlı bir şekilde yanıt vererek, wetsuitin yarış ofisinde olduğunu yazdı.Hemen Gloria Sports Arena ya giderek wetsuit i teslim alınca derin bir ohh çektim.


Biraz koşturmacalı bir gün sonrası akşam yemeği için hotele geri dönerek, rahat bir şekilde yani her istediğimi yemenin tadını çıkardım.Bu kadar enerjiyi sarfettiğimiz için kendimizi de ödüllendirmez isek, sonraki yarışlarda erken pes etmek zorunda kalabiliriz


Ödül töreni, Slot Dağıtımı


Yarış akşamı ödül töreni vardı.Ödül töreni sonrasında ise, slot almaya hak kazananların isimleri açıklandı.


23 Ekim Pazartesi


Dinlenme, Yolculuk ve Eve Dönüş 


Ertesi sabah yorgunluk vardı ama yarış keyfi kahvaltıya yansıyınca yorgunluk unutuldu.Kahvaltı sonrası dönüş vakti gelmişti.Her yarış sonrası olduğu gibi keyifli bir şekilde yola koyuldum.Yolum uzundu ama akşama eve dönmüş olacağım için ise çok mutluydum.


Yarış Sonrası Memnuniyet


İlk ironman denemesi sonrasında, böyle güzel bir organizasyona katıldığım için çok mutluydum.Çok güzel bir deneyim oldu benim için.Çok fazla koşu organizasyona katıldım, ama bu kadar güzel bir organizasyon görmedim diyebilirim.


Mutlaka ufak tefek eksiklikler olmuş olabilir ama, genel anlamda benim için sorunsuz bir organizasyondu.


Gloria Hotellerinin güzelliği ve birbirine yakın olması, aynı zamanda bu yarışı sahiplenmeleri, ironman ile sıcak ilişkiler sonucunda ortaya kusursuz bir organizasyon çıkmasına vesile olmuş.

Geçtiğimiz sene parkur ve organizasyonun sıkıntılı olduğunu duymuştum, bunun üzerine terör olaylarının da artması nedeni ile de yurtdışından katılım az oldu.Bu seneki organizasyonun başarılı olması ise seneye katılımı etkileyerek, çok sayıda artış göstereceğine inanıyorum.


Bu tür organizasyonları ülkemize çekmek gerçekten zor, bu nedenle organizasyona mutlaka sahip çıkmalıyız, mümkün olduğunca katılarak sonuna kadar desteklemeliyiz diye düşünüyorum…



Yeni Hedef ” IRONMAN Barcelona “


Sıradaki hedefim tabii ki Full Ironman,


3,9 Km Yüzme-180 Km Bisiklet-42,2 Km koşu etabından oluşmaktadır.Bitirme süresi yaklaşık olarak 17 saat olan bu yarışta öncelikli hedefim, sağlıklı bir şekilde bitirebilmek ya da 15 saat altına inebilmektir.


Full ironman bitiren Türk sayısının bugün itibari ile 127 kişi olduğunu duydum.Bu kişiler arasına girebilmek için 01 Ekim 2017 tarihinde yapılacak olan Ironman Barcelona yarışına katılmaya karar verdim.


2016 sonuçlarını incelediğimde ; geçen sene bu yarışı bitirebilen, yaş grubumdaki Türk sporcu sayısının sadece 7 olduğunu görünce daha da heveslendim.



Biraz fazla uzatmış olabilirim ama yazarken bile keyif aldım, bu vesile ile de destek verenlere tekrar teşekkür ederim


Celil Akman


Spor geçmişim?


2010 yılında sağlıksız alışkanlıklarımdan arınarak spora başlama kararı aldım. Yürüyüşle başlayan bu serüven, kısa sürede koşuya olan tutkumla birleşti. AKUT ve Bursa Triatlon Spor Kulübü gibi değerli kulüplerde lisanslı sporcu olarak, hem kendimi geliştirme fırsatı buldum hem de sporun birleştirici gücüne tanık oldum. ADIM ADIM gibi projeler için koşarak, hem fiziksel sınırlarımı zorluyor hem de topluma katkı sağlamanın mutluluğunu yaşıyorum.




Anasayfaya dönüş için tıklayınız…

Son Yazılar

Hepsini Gör
Kaval Kemiği Sendromu (Shin Splints)

Kaval kemiği sendromu (shin splints), özellikle sporcularda sık görülen ve kaval kemiği boyunca ağrıya neden olan bir durumdur. Tıbbi adı...

 
 
 

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page