top of page

IRONMAN Barcelona 2017

Güncelleme tarihi: 16 Oca



IRONMAN– ” Anything is Possible “


Triatlon yarışmaları, katılımcıların seviyesine ve deneyimine göre farklı mesafelerde düzenlenir. 3,8 km yüzme, 180 km bisiklet ve 42,21 km koşu mesafeleri, IRONMAN olarak bilinen en uzun ve en zorlu triatlon formatıdır.


barcelona

2010'da yürü-koşla tanıştım ve hayatım kökten değişti. Koşu, sadece kilo vermemin değil, aynı zamanda özgüvenimi kazanmamın ve yeni bir hayata başlamamın anahtarı oldu. Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıkları geride bırakarak kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Bu dönüşümün en büyük ödülü ise yarış parkurlarında yaşanan o heyecan verici anlar oldu.


Ailem ve şirketimin desteğiyle koşuya olan tutkum katlanarak arttı. Bu destek sayesinde 2016'da Antalya'da düzenlenen IRONMAN 70.3 Gloria yarışı (1,9 km yüzme, 90 km bisiklet, 21,1 km koşu) gibi zorlu bir mücadeleye atılmaya cesaret ettim. Bu yarışta elde ettiğim başarı, benim için unutulmaz bir deneyim oldu.


Yarış ile ilgili yazıma, aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz


70.3 yarışını tamamladıktan sonra, içindeki sporcuyu daha da kışkırtan bir hedef belirledim: Tam mesafeli IRONMAN yarışları.


IRONMAN unvanını kazanmak için bu yarışları tamamlamak yeterli olacaktı. Türkiye'de henüz tam mesafeli IRONMAN yarışları düzenlenmediği için, uygun bir parkur bulmak üzere yurtdışı yarışlarına yöneldim.



IRONMAN yarışlarının uzun ve zorlu parkurları, ciddi bir mental ve fiziksel hazırlık gerektirse de, bu unvana sahip olma hayali beni heyecanlandırıyordu. Yapılan araştırmalar sonucunda, parkur özellikleri, tarihi atmosfer ve maliyet faktörlerini göz önünde bulundurarak İspanya Barselona'daki yarışmaya katılmaya karar verdim.



IRONMAN hayalimi gerçekleştirmek için gereken mali kaynaklar, büyük bir engeldi. Şirketimden aldığım destekle, bu zorlu yolculuğa çıkmaya karar verdim. Bu, benim için büyük bir dönüm noktası oldu.


Koşunun bana öğrettiği gibi, her büyük hedef ilk adımı atmakla başlar. Bu zorlu ve popüler yarışın kayıtları bir yıl önceden (2 hafta içerisinde SOLD OUT) dolduğundan, hızlı davranarak kayıt işlemlerimi tamamladım. Böylece hem yarışa katılımımı garantilemiş oldum hem de uçak bileti, konaklama gibi detayları önceden planlayarak rahat bir yarış deneyimi yaşamak için ilk adımı atmış oldum.


IRONMAN gibi bir mesafe, sadece fiziksel değil, aynı zamanda mental bir güçlük gerektiriyor. Bu nedenle düzenli olarak bu üç spor dalıyla ilgilenmek büyük önem taşıyor. Ben de bu sporlarla ara sıra uğraşsam da, 6 aylık bir antrenman programıyla bu zorlu hedefe ulaşabileceğime inanıyordum. Bu inançla çeşitli antrenman planlarını araştırmaya başladım.


  • 32 Week Advanced Intermediate

  • First Ironman Tri 38

  • IRONMAN 24 Week Training Program

  • Super Simple Ironman Training Plan


Antrenmanlara başlamak benim için heyecan verici olduğu kadar zorlayıcı da oldu. Zaman kısıtlılığı nedeniyle 20 haftalık yoğun bir programa başlama kararı aldım. Bu süreçte kendimi hem fiziksel hem de mental olarak zorlayacağımın farkındayım, ancak hedefe ulaşmak için bu fedakarlığı yapmaya hazırdım.


IRONMAN gibi uzun ve zorlu bir yarışta, belirlenen süreler içinde etapları tamamlama zorunluluğu (cut-off) beni oldukça heyecanlandırırken, aynı zamanda da endişelenmeme neden oluyordu. Başarılı olmak için hem fiziksel hem de mental olarak çok iyi hazırlanmam gerektiğini biliyordum..


IRONMAN gibi zorlu bir yarış için güçlü bir zihin kadar güçlü bir vücuda da ihtiyaç vardı. Sakatlanmadan düzenli antrenman yapmak, bu sürecin en zorlu kısmıydı. Hem fiziksel hem de mental olarak kendimi sürekli motive etmek zorundaydım.


Çalışan ve çocuklu bir baba olarak, zamanımı yönetmek her zaman kolay olmadı. Üstelik haftada 12-20 saat antrenman yapmak, bu durumu daha da zorlaştırdı. Ancak 2010'dan beri bu sporlara olan tutkum, beni asla pes etmeme konusunda motive etti. Bu zorlu süreci başarıyla tamamlayabileceğime olan inancım tamdı.


Antrenman Dönemi


Yarışa 5 ay kala heyecanla antrenmanlara başladım. Başlarda düzenli olmakta zorlansam da, zamanla bu zorluğu aştım. Artık bu yarış benim için her şeyden önemliydi. Sağlıklı bir şekilde finiş çizgisini geçmek, en büyük hayalimdi.


Uzun süredir hazırlandığım IRONMAN yarışının, beklenmedik bir şekilde bir gün öne alınması büyük bir sürpriz oldu. Bu durum, hem seyahat planlarımı karıştırdı hem de antrenman programımı altüst etti. Organizasyonun verdiği iptal seçeneğine rağmen, yarışma tutkum beni bu zorluğun üstesinden gelmeye itti.


Yarışın bir gün öne alınmasıyla birlikte, özellikle antrenmanlarını aksatanlar için yarıştan çekilme ve ücret iadesi seçeneği sunulması olumlu bir gelişme oldu. Çevremde birçok kişi de bu fırsatı değerlendirdi.




20882561_10155608485057603_5686279116826269218_n
21558932_10155668814977603_6190366134262126522_n
21731273_10155686980812603_895431775841444804_n
photo_2017-11-04_14-10-53

Dört aylık yoğun bir çalışma dönemi geçirdim. Antrenman planını ortalama %60 oranında tamamlayabildim. Son bir ay ise motivasyonumla birlikte performansım da arttı ve programa %80-90 oranında uyum sağladım. Yarış öncesi ise dinlenerek büyük güne hazırlandım.


27 Eylül Çarşamba Istanbul-Barcelona Ulaşım ve Konaklama


photo_2017-11-03_22-22-37
photo_2017-11-04_12-19-33

Uçak biletimize ek olarak, bisiklet çantam için 35 Euro daha ödeyerek Barselona'ya doğru 3 saatlik bir yolculuğa çıktık.


Barselona Havalimanı'ndan yaklaşık 1 saatlik yolculukla yarışın yapılacağı Calella'ya ulaştım. Şehirdeki atmosfer beni çok heyecanlandırdı ve motivasyonum doruktaydı. Antrenmanlarımda bazı eksiklerim olsa da, 16 saatlik süre limitini aşmadan yarışı tamamlayabilecek güçte olduğumu hissediyordum.


Bagajlarımızı alıp havalimanından ayrıldıktan sonra, kulüp arkadaşımla birlikte kiraladığımız VIP taksi (Mercedes Vito) ile otelimize doğru yola çıktık. İki bisiklet ve iki yolcu için toplam 130 Euro ödeme yaptık.


Sonradan öğrendiğimize göre ulaşım seçenekleri ve maliyetleri şöyleydi:


  • VIP Taksi (Mercedes Vito): En konforlu ve hızlı seçenek olmasına rağmen, 130 Euro gibi oldukça yüksek bir maliyeti vardı. Ayrıca, kalkış noktasının tam olarak bilinmesi gerekiyordu


  • Tour Otobüsleri: Kişi başı 22 Euro ile daha uygun fiyatlı bir seçenekti. Ancak, kalkış terminalini bilmediğimiz için zaman kaybı yaşayabilirdik.


  • Şehiriçi Otobüs: Kişi başı 10 Euro ile en ekonomik seçeneklerden biriydi. Yine de, kalkış noktası belirsizliği ve şehir içi ulaşımın uzun sürebileceği gibi dezavantajları vardı.


  • Tren (aktarmalı): Kişi başı 5 Euro ile en ucuz seçenekti. Ancak, aktarma yapmanın zorluğu ve trenlerin kalabalık olması gibi dezavantajları bulunuyordu.


Yarışa katılmak için konaklama ihtiyacım olduğunda, start, finiş, fuar alanı ve sahile yakınlığı gibi kriterlere göre  Hotel Haromar 'ı seçtim. Hem konum olarak hem de fiyat-performans açısından beklentilerimi karşılayan bir oteldi.


Yarış heyecanıyla dolu kalbim, otelin karşısındaki fuar alanını görünce daha da hızlandı. Hemen oraya gidip yarış atmosferini içime çekmek istedim.


Capture

Fuar alanındaki coşkuyu içime çektikten sonra, akşam yemeği öncesi yaklaşık 7 kilometrelik bir koşuyla hem enerjimi atmak hem de yarışa hazırlanmak istedim.


photo_2017-11-04_12-19-39
photo_2017-11-04_15-24-28

Akşam yemeğinin ardından, yorgun ama mutlu bir şekilde odama çekildim.


28 Eylül Perşembe Kayıt-Expo Fuar Alanı


Perşembe sabahı, uzun süredir beklediğim ana gelmişti. Kahvaltıyı yapar yapmaz, heyecanla yarış kitini almak için fuar alanına koştum. Kayıt işlemlerini tamamlarken, yarınki büyük güne hazır olduğumu hissettim.


photo_2017-11-04_12-19-44
photo_2017-11-04_12-19-48
photo_2017-11-04_12-19-52

Kayıt işimi hallettikten sonra, gözüm hemen yan çadırda kurulan IRONMAN Store'a kaydı. İçerisi adeta bir sporcu cenneti! Ama fiyatlar beni biraz şaşırttı, sanki her ürün altınla kaplanmış gibiydi. Yarış sonrası indirim olacağını duyunca, cebimi koruyarak mağazadan ayrıldım. Ancak yarış sonrası gittiğimde, istediğim ürünlerin çoğu yok olmuştu. İşte size klasik bir sporcu hatası!


photo_2017-11-04_14-21-26
photo_2017-11-04_14-21-27 (2)
photo_2017-11-04_14-21-27
photo_2017-11-04_14-21-28 (2)
photo_2017-11-04_14-21-28

Tüm katılımcının isminin yazılı olduğu o özel yarış tişörtü, benim için sadece bir giysi değil, aynı zamanda bir başarı belgesiydi. Bu tişört, bu unutulmaz deneyimin bir parçası olacaktı. Maalesef, yarış sonrası mağazaya gittiğimde, tişörtler tükenmişti. En azından üzerimde ismimle çekildiğim fotoğrafım sayesinde bu anı ölümsüzleştirebildim. Bu fotoğraf, her baktığımda o günkü heyecanı ve gururu yeniden yaşamama olanak tanıyor.


Biraz dolaştıktan sonra, bisikletimizi kurduk ve güneşli havanın keyfini çıkararak parkura çıktık. Yarışa iki gün kala 72 kilometrelik bir antrenman yapmak biraz riskliydi ama parkurun zorlu kısımlarını test etmek istedik. Antrenman sonrası oldukça yorgun düştük, ama aynı zamanda çok mutluyduk.


photo_2017-11-03_23-06-29
photo_2017-11-04_12-43-31 (2)

Bisiklet turunun ardından, gün batımının muhteşem manzarası eşliğinde denize girdik. Turkuaz renkli su, hafif dalgalarla kıyıya vuruyordu. Suya daldığımda serinliği hissetmeme rağmen, kısa sürede alıştım. Deniz tabanındaki renkli taşlar ve minik yengeçler beni büyüledi. Yaklaşık 1000 metre kadar wetsuitsiz yüzmek, hem bedenimi hem de ruhumu dinlendirdi.


Akşam yemeğinin ardından, IRONMAN etkinliğinde diğer Türk arkadaşlarımla buluşmaya gittik. Buluşma noktasında karşılaştığımızda, sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi samimi bir ortam oluştu. Hepimiz aynı heyecanı yaşıyor, aynı hayali kuruyorduk. Birlikte yarış deneyimlerimizi paylaştık, motivasyonumuzu artırdık. Buluşma noktasının hemen yanında yer alan canlı müzik dinlerken, hem dans ettik hem de sohbet ettik. Bu unutulmaz gece, IRONMAN maceramın en güzel anılarından biri oldu.


photo_2017-11-04_15-33-21

29 Eylül Cuma Teknik Toplantı-Son antrenman ve dinlenme


ironman-barcelona-travel-report-callela-triallan-allan-hovda-10
photo_2017-11-03_23-16-46

Kahvaltı sonrası teknik toplantı alanına gittiğimde, sporcuların heyecanı beni de etkiledi. Geçen seneki IRONMAN Gloria 70.3'teki teknik toplantıda benzer konular işlendiği için, bu sene daha çok parkur detaylarına odaklandım. Özellikle yeni eklenen bölümler ve dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında verilen bilgiler benim için çok faydalı oldu.


Teknik toplantı öncesinde gelen detaylı mail sayesinde, yarış hakkında önceden bilgi sahibi olmuştum. Toplantıda da benzer konular işlendiği için, daha çok parkur detaylarına odaklanabildim. Özellikle mailde belirtilen beslenme noktalarının konumları ve geçiş süreleri benim için çok faydalı oldu.



Parkur Bilgileri,



Parkur haritasına göre kıyıya paralel tek turlu olarak düzenlenecekti. Start verilmesiyle birlikte, 300 metre açık denizlere doğru yüzerek ilk dubaya ulaşacak, bu dubayı sağımıza alarak, yaklaşık 1750 metre boyunca sağa doğru kıyıya paralel yüzmeye devam ederek, 100 metrelik kısa bir sola dönüşle açığa doğru yöneldikten sonra, kıyıya paralel olarak 1450 metre geri yüzerek son dubaya ulaşacak ve bu son dubayı da solumuza alarak, 200 metrelik bir yüzüşle start alanına geri dönecektik.



  • 3km + 2 Loops (Calella-Mongat) + 1 Loop (Calella Liaveneres) + 3km

  • 18K – 43K – 71K – 90K – 114K – 143K – 162K – 175K (istasyonlar)

  • Water – Powerbar Iso – Powerbar Bars – Powerbar Jel – Bananas – Water



  • 1,6K T2 to Finish Line + 3 x 13,5K Loops

  • every 2,25 km (istasyonlar)

  • Water – Powerbar Iso – Bananas&Orange – Powerbar Jel – Salty Snacks – Cola – Red Bull ve Bob Sponges…


Fuar ve teknik toplantının ardından otele dönerek, yarış malzemelerimi titizlikle kontrol ettim. Özellikle bisikletimi baştan aşağı inceleyerek her şeyin yolunda olduğundan emin oldum. Sonrasında, yarışıma son hazırlık olarak yaklaşık 4 kilometrelik hafif tempolu bir koşuya çıktım. Hem vücudumu ısıtmak hem de yarış öncesi heyecanımı dindirmek istedim.


photo_2017-11-04_13-29-40

Koşu sonrası, bisikletimle birlikte koşu ve bisiklet poşetlerimi alarak, yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki T1-T2 geçiş alanına doğru yola çıktım. Bu alan, yarışımdaki en kritik noktalardan biriydi. Burada hızlı ve doğru bir geçiş yapmam, genel sıralamamı etkileyecekti. Alana vardığımda, diğer sporcuların da benzer şekilde hazırlık yaptığını görmek beni daha da motive etti.


ironman-barcelona-3
photo_2017-11-03_23-41-55

Öncelikle, geçiş alanında kendi numaramı bularak bisikletimi özel olarak ayrılmış bölüme astım. Bisikletimdeki her parçayı tekrardan kontrol ederek, yarışa hazır olduğundan emin oldum. Lastik basınçlarını kontrol ettim, vitesleri ayarladım ve kaskımın sıkıca oturduğundan emin oldum. Ardından, koşu ve bisiklet poşetlerimin bulunduğu bölüme geçerek, yarış sırasında kullanacağım tüm malzemelerin eksiksiz olduğunu teyit ettim.


photo_2017-11-03_23-41-55 (2)
photo_2017-11-03_23-41-56
transition_sacs_web
photo_2017-11-03_23-41-55 (3)

Numaramı bulduğum alana bisikletimi astıktan sonra, hemen yanındaki boşluğa koşu ve bisiklet poşetlerimi de dikkatlice yerleştirdim. Tüm malzemelerim bir arada olduğundan emin olduktan sonra, yarış çipimi almak için geçiş alanının çıkışına doğru ilerledim. Çipimi alırken, aynı anda diğer sporcuların da benzer şekilde hareket ettiğini görmek beni heyecanlandırdı.


Teslimat sonrası, yarış heyecanımla yüzme parkurunu ve dubaları kontrol etmek için sahile indim. Tecrübeli IRONMAN arkadaşlarımın kıyıda beni bekliyor olması ve verdiği tavsiyeler ise içimi rahatlattı. Otelin yolunu tutarken, akşam yemeğimi yiyerek enerji depoladım ve yarınki büyük gün için dinlenmeye çekildim. Malzemelerimin fotoğrafını çekerek hem sosyal medyada paylaşmak hem de kendime hatıra bırakmak istedim.


photo_2017-11-03_23-32-46

Yarış heyecanıyla gözlerim bir türlü kapanmak istemedi. Zihnimde yarışı defalarca kez tekrarladım. Bu yüzden, normalden biraz daha geç uyuyabildim.


30 Eylül Cumartesi Yarış Sabahı-Start Alanı


DKyoIzOWsAAvN0t

Sabahın ilk ışıklarında arkadaşlarımla buluşarak yarış alanına doğru yola çıktık. Kalbim atarken, çantamı sıkıca tutarak değişim noktasına ulaştım. Diğer sporcularla sohbet ederken, yarış hakkında heyecan verici tahminlerde bulunduk. Yarışın başlamasını sabırsızlıkla bekliyordum.


Gökyüzünün ilk ışıklarını görmeye başladığımda içimdeki heyecan daha da arttı. Bulutsuz, masmavi bir gökyüzüyle karşılaşınca ise tüm yorgunluğum uçup gitti. Doğan güneşin ılık ışınları tenimi okşarken, yarış için hazır olduğumu hissettim.


Yarış Öncesi Son Kontroller


Uzun mesafeli yüzme için hazırlıklarımı tamamlamak üzere, tri-suit'imin üzerine ısınmak için vazelin sürdüm. Özellikle eklem ve sürtünme olabilecek bölgeleri iyice kaplayarak, hem daha rahat bir yüzüş deneyimi yaşamak hem de olası sürtünmelerden kaynaklanabilecek tahrişi önlemek istedim. Hazırlıklarımı tamamladıktan sonra, sahile doğru yöneldim. Yarışın başlamasına az bir süre kala denize girerek ısındım. Bone ve gözlük ayarlarımı kontrol ettikten sonra, içimdeki heyecan yerini sakinliğe bıraktı ve yarışa hazır hale geldim.


Denizde ısınma turumu tamamladıktan sonra, sahile dönme sinyaliyle birlikte diğer sporcularla birlikte karaya çıktım. Yüzme süremize göre belirlenen start çizgisine doğru ilerleyerek, yerimi aldım. Kalbim hızlı atarken, diğer yarışçıların heyecanlı bakışlarını hissediyordum. Hep birlikte start düdüğünü beklemeye başladık.


Havuzdaki antrenmanlarımda ortalama 1 saat 40 dakikada 3.8 km yüzebildiğimi göz önünde bulundurarak, denizde daha hızlı olacağımı düşünmüştüm. Bu yüzden, ilk başta 1:30 grubu için kayıt yaptırmıştım. Ancak son anda daha hızlı yüzebileceğime karar vererek 1:20 grubuna geçtim. Yarış alanına geldiğimde, kıyının hızla derinleştiğini görünce çok sevindim. Direkt suya atlayıp yüzebilecek olmak, enerjimi daha da artırdı.


Profesyonel yüzücülerin coşkulu tezahüratlar eşliğinde suya ilk atılmasıyla yarış başladı. Ardından, zaman gruplarımız, hızımıza göre belirlenen sıralarla denize girmeye başladı. Her gruptaki 3-5 kişilik kümeler halinde suya daldıkça, heyecan giderek arttı. Sonunda sıra bana geldiğinde, derin bir nefes alıp suya atladım ve mücadeleye başladım.


3.8 Km’lik YÜZME Etabi Süre 1:17:01


orig-IBEA4753
orig-IBEA4754

Sıra bana geldiğinde, hem heyecan hem de hafif bir tedirginlik hissettim. Suya daldığım ilk anlarda her şey yolunda giderken, bir süre sonra gözlüğümün su aldığını fark ettim. Paniklemeye çalışmadan, kayış ayarlarını kontrol etmeye çalıştım. Ancak arkamdan gelen yüzücüler yüzünden durup kalkmak zorunda kaldım. Birkaç kez denemesine rağmen gözlüğüm su almaya devam edince, artık umursamaz bir şekilde yüzmeye devam etmeye karar verdim. Tuzlu suyun gözlerimi yakmasına rağmen, yarışmayı tamamlamak için elimden geleni yapıyordum.


Kalabalık içinde yüzmek adeta bir savaş alanı gibiydi! Her an bir tokat, bir tekme yemek işten değildi. Hatta arkamdan gelenler, beni geçmek için ayak bileğimden tutup aşağı çekmeye çalıştıklarında, resmen suda bir tango yapıyormuş gibi hissettim. İlk başlarda bu durum beni oldukça sinirlendirmişti ama zamanla alıştım. Belki de bu sayede daha da güçlendim, kim bilir?


Parkur haritası, açık denizden kıyıya paralel, tek turluk bir rota belirtiyordu. Ancak güneşin doğuşunun göz kamaştırıcı ışıkları ve suyun ayna gibi yansıması, en uzak dubaları neredeyse görünmez kılıyordu. Öndeki yüzücülerin oluşturduğu canlı bir çizgiyi takip ederek, düz bir rota üzerinde ilerlemeye çalıştım. Her bir kulaç atışımda, o uzak dubalara biraz daha yaklaştığımı hissediyordum.


Parkurun en zorlu kısmında, öndeki yüzücülerin oluşturduğu yoğunluğu aşmak için fırsat kollarken, zaman zaman onların arasına dalışlar yaptım. En uzaktaki büyük dubayı dönüp kıyıya yaklaşırken, bitiş çizgisini görmenin heyecanıyla hızımı daha da artırdım. Suyun direncine karşı koyarak, adeta bir ok gibi ilerledim.


Son düzlükte tüm gücümü toplayarak, dubaları sağımda bırakarak ilerledim. Son dubayı sollayıp, kumsala doğru hızla yüzdüm. Her kulaçta bitiş çizgisine yaklaştığımı hissederek coştum. Hedeflediğim 1 saat 30 dakikanın çok altında, sadece 1 saat 17 dakikada parkuru tamamladığımda sevinçle haykırdım. Başarının verdiği mutlulukla, bir sonraki yarış için daha da motive oldum.


T1 (Transition) Yüzme-Bisiklet arası Değişim AlanıSüre 0:08:10


22450068_10155764782227603_369876371739561460_n
22789220_10155794053907603_2850217009688647442_n

Tuzlu suyun yakıp kızarttığı gözlerimi zorlukla açarak, kumsala çıktım. Kalabalık arasında hızla ilerlerken, aynı anda ıslak elbisemi (wetsuit) çıkarmaya çalışıyordum. Özellikle Huub markalı wetsuit'imin problemli fermuarı beni endişelendiriyordu. Ironcamp'taki o unutulmaz deneyimde, fermuarın beni nasıl zor durumda bıraktığını hatırlıyordum. Bu yüzden şimdi daha dikkatli davranıyordum.


(Geçen sene Gloria Ironman 70.3 Turkey yarışı’n da wetsutimi yüzme poşetine geri koymadığım için once kayıptı ama sonar bulunduğu için oldukça dikkatliydim) Sonra yüzme malzemelerimi aynı çantaya koyarak numaramın bulunduğu yere astım ve bisikletimin bulunduğu alana doğru koşarak devam ettim.


Kumsaldaki duşlardan geçip, hızla değişim alanına yöneldim. Wetsuit'imi çıkarırken, geçen sene Gloria Ironman'da yaşadığım o panik anları gözümün önüne geldi. (Geçen sene Gloria Ironman 70.3 Turkey yarışı’n da wetsutimi yüzme poşetine geri koymadığım için kayıptı ama sonra bulunmuştu.) O yüzden bu sefer her şeyi titizlikle yapıyordum. Bisiklet kıyafetlerimi giyip, yüzme malzemelerimi özenle toplayarak numaramın bulunduğu yere astım. Sonrasında bisikletime doğru koşarken, bir an önce yarışın heyecanına kapılmak için sabırsızlanıyordum.


Binlerce bisikletin arasında kendi bisikletini bulmak, adeta bir iğneyle samanlıkta aramak gibi. Yarış stresinin arasında bisikletini unutmamak için, geçiş alanına girmeden önce çevrendeki belirgin noktaları (ağaç, bayrak direği, büyük bir tabela vb.) hafızana kazımalısın. Böylece değişim alanına geldikten sonra bu noktaları takip ederek bisikletini kolaylıkla bulabilirsin.

Aksi halde yarış stresi ile nerdeydi acaba diye? Arar durursunuz .🙂


Bisikletimi bulduktan sonra ilk işim kaskımı takmak oldu. Güvenlik her zaman öncelikli ve de bu yarış bir kuralıdır. Ardından bisikletimi alıp, start çizgisine doğru koşmaya başladım. Değişim alanınında bisiklete binmek kesinlikle yasak olduğu için, bisiklet ile koşmak çok önemli. Eğer kurala uymazsanız ceza alabilir, penalty box da beklemek zorunda kalabilirsiniz. Bu da motivasyonunuzu ve yarış sürenizi olumsuz etkiler.


180 Km’lik BİSİKLET EtabiSüre 6:01:18


22406240_10155762088812603_7901958942836294687_n
22552753_10155782991212603_1424722281946523976_n
22730070_10155791418327603_5293317464399694167_n

Ve nihayet, bisiklet üzerindeydim! Pedal çevirmeye başladığım an, yarışın en uzun ve en zorlayıcı etabı resmen başlamıştı. Rüzgarın yüzüme çarptığı, bacaklarımın ritmik hareketleriyle birleşen o eşsiz hissiyat, beni adeta büyüledi.


Bisikletimi kontrol ettikten sonra, enerji deposunu doldurmak için hızlıca jel ve tuzlu jelibonu tükettim. Şehir içindeki kalabalığı aşarak, Callela'nın sembolü olan feneri geçtim ve nihayet şehir dışına çıktım. Açık yolda pedal çevirmenin verdiği özgürlük hissiyle, hem fiziksel hem de zihinsel olarak yarışa hazırlandım.


"1000 metrelik tırmanış ve 2,5 turluk parkur, hem dayanıklılığımızı hem de sprint yeteneğimizi sınayacak bir mücadele olacaktı. Fazla tur olmadan, yarışın temposunu daha iyi koruyabilirdik. Diğer yarışçıların da bu parkuru zorlayıcı bulduğunu tahmin ediyordum.


Parkurun büyük bir kısmı sahil şeridinde geçtiği için manzarası oldukça güzeldi. Asfaltın kalitesi de iyiydi ve eğimlerin az olması, pedal çevirmeyi kolaylaştırıyordu. Ancak karşıdan esen rüzgar, özellikle düzluklerde ekstra bir direnç oluşturuyordu. Neyse ki parkur üzerindeki istasyonlar, beslenme ve teknik destek konusunda eksiksizdi. Teknik toplantıda da belirttiğim gibi, bu sayede enerjimizi yenileyebildik.


Spor geçmişim pek olmamasına rağmen, bisiklet sporuna olan ilgim beni bu yarışa itti. Ancak teknik aksamalar yaşamaktan oldukça endişeliydim. Bacak kuvveti elbette önemli ancak doğru ve kaliteli bir bisiklet, yarış süremde belirleyici bir faktör olacağını biliyordum. Bu yüzden hem fiziksel hem de teknik olarak kendimi geliştirmeye çalıştım.


Bu yarışta zamana karşı (TT) özel tasarlanmış aero bisiklet ve kask kullanan sporcuların açık ara avantajlı olduğu gözlemlendi. Eğer benim de TT bisikletim olsaydı, kesinlikle daha iyi bir süreye imza atabilirdim. Rakiplerimizin kullandığı ekipmanlar, aerodinamik yapıları sayesinde ciddi bir hız avantajı sağlıyordu. Bu durum, yarışın sonucunda büyük bir etken oldu.


Yarış boyunca yaklaşık

10 adet enerji jeli,

2 adet enerji barı,

2 adet izotonik su,

5 adet tuzlu jelibonu ve

4 adet su tükettim.


Özellikle tırmanışlarda enerji jelleri ve izotonik sular beni ayakta tuttu. Düzlüklerde ise enerji barları ile daha uzun süreli bir enerji sağladım. Tuzlu jelibonları ise krampları önlemek için düzenli olarak tükettim. Bu beslenme planı sayesinde, yarışın zorlu anlarında bile enerjimi koruyabildim ve hedeflediğim süreyi yakalayabildim.


Draft yapmanın yasak olduğu bu yarışta, parkurun yoğunluğu nedeniyle draft yapmamak da neredeyse imkansızdı. Sürekli olarak diğer bisikletçilere yaklaşmak zorunda kaldım ve bu da enerjimi daha hızlı tüketmeme neden oldu. Özellikle inişlerde ve virajlarda drafttan kaçınmak çok daha zordu.


Draft yapmanın rüzgar direncini azaltarak hızlanmamıza yardımcı olduğu bir gerçek. Ancak kalabalık bir grupta draft yapmak, çarpışma riskini artırıyor ve yarışın akışını takip etmeyi zorlaştırıyordu. Bu yüzden bu iki durum arasında bir denge kurmak gerekiyordu.

Draft yapmamak için mümkün olduğunca grup ortasında değil, kenarlarda yer almaya çalıştım. Ayrıca, rüzgarın az olduğu veya olmadığı bölgelerde hızımı artırmaya odaklandım. Bu sayede hem enerji tasarrufu yaptım hem de güvenli bir şekilde yarışıma devam ettim.


Parkurun sonlarına doğru gökyüzünün hızla karardığını görünce adrenalinim yükseldi ve yaklaşan yağmurdan önce bitiş çizgisine ulaşmak için tüm gücümle pedal çevirerek, etabı tamamlama telaşı yaşadım. Sürüşüm boyunca hava koşullarını takip ederek, olası bir yağmur yağışına karşı tedbirli olmaya çalıştım. Neyse ki, yağmur başlamadan önce bisiklet etabında finiş çizgisini görebildim ve kazasız belasız etabı tamamladım. Hava koşullarının aniden değişmesiyle yarışın heyecanı bir kat daha arttı, parkur kayganlaştı ve kontrolü zorlaştı.


3000 kişi içinde en eski model bisikletle yarıştığım halde, 7 saatlik hedefimi 6 saate indirerek kendime büyük bir sürpriz yaptım. Bu başarı beni oldukça motive etti ancak 42 kilometrelik koşu etabı (maraton) öncesinde enerjimin tükendiğini hissettim. Bitiş çizgisine ulaşmak için hem fiziksel hem de mental olarak zorlu bir mücadeleye hazırlandığımı anladım.


T2 (Transition) Bisiklet-Koşu arası Değişim AlanıSüre 0:05:32


22789220_10155794053907603_2850217009688647442_n
22450068_10155764782227603_369876371739561460_n

Değişim alanına yaklaştıkça coşkulu tezahüratlar beni karşıladı. Kalabalık seyircilerin arasında kendimi kaybolmuş gibi hissederken, bisiklet finish çizgisine gelmeden hemen önce bisikletimden indim. Bisikleti hem koşarak hem de iterek numaramın bulunduğu alana götürürken, içimde karmaşık duygular vardı. Hem yorgunluk hem de heyecanla koşarak değişim çadırına ulaştım.


Koşu kıyafetlerimi giydikten sonra boşalan poşeti, bisiklet malzemelerimle doldurup numaramın bulunduğu yere astıktan sonra hemen koşu parkuruna doğru yola çıktım. Zamanı en verimli şekilde kullanmak için hızlı adımlarla ilerledim. Serin havanın yüzüme çarptığını hissederek kronometreye bakmadan koşmaya başladım. Her saniye önemliydi.


Aslında yarış öncesinde aklıma gelmemişti ama koşmaya başladığımda tri-suitimi çıkarıp sadece koşu kıyafetlerimle devam etmenin daha pratik olabileceğimi düşünsem de bu zaman kaybı olurdu herhalde.


42 Km’lik KOŞU EtabiSüre 4:52:17


22366359_10155756915177603_3916143242387970648_n
22405788_10155762852527603_1668536867138967241_n

Koşu parkuruna girdiğimde karşımda uzanan 42 kilometrelik mesafe beni biraz yıldırdı. Bisiklet etabında harcadığım enerjiden dolayı yorgun düşmüştüm. Bu nedenle bitiş çizgisine ulaşmayı öncelikli hedefim olarak belirleyip hızımı kontrol etmeye çalıştım.Hem heyecanlı hem de endişeliydim.


Bitiş çizgisini zihnimde canlandırarak, o anki coşkuyu ve rahatlamayı hissetmeye çalıştım. Bu düşünce, yorgunluğumun bir nebze olsun azalmasına yardımcı oldu.


Koşu parkuru, sahil yolunu takip eden yaklaşık 3 turluk, düzlük bir rotaydı. Zemin çoğunlukla kızıl toprak ve asfalt karışımıydı. Ara sıra ayakkabıma dolanan kum ve taş parçacıkları beni biraz rahatsız etse de, genel olarak koşu için uygun bir zemin diyebilirdim.


Hedefim olan bitiş çizgisine odaklanmış bir şekilde koşarken, 10. kilometrede gökyüzü yavaş yavaş karararak ince bir yağmur örtüsüyle kaplandı.Artık her adımımla birlikte yorgunluğum daha da artıyordu. Vücudumun tükettiği enerjiyi karşılamak için yanımda taşıdığım enerji barlarını sık sık tüketmek zorundaydım.


Önceki parkurlarda olduğu gibi, bu parkurdaki ikram istasyonları da koşucuların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak kadar zengindi. Özellikle tuz jelibonlarını düzenli olarak tüketerek ve bol su içerek, koşu sırasında kaybolan tuz ve sıvıyı dengelemeye çalıştım.


Ülkemizde görülmemiş bir halk desteğiyle karşılaşmak, beni derinden etkiledi. Bu sayede zorlu anlarda bile pes etmeden mücadele edebildim.


Yarışın ortalarında bir ara, finişe daha erken ulaşmak için hızımı artırmaya çalıştım. Ancak bu ani hızlanma, tempomu bozdu ve ne yazık ki daha da yavaşlamak zorunda kaldım. Son 15 kilometrede hava kararırken, yorgunluğum artmaya başladı. Enerjimin azalmasıyla birlikte adımlarım ağırlaştı, ancak finiş çizgisini görme isteği beni ayakta tuttu.


Motivasyonumun düştüğünü hissettim, ancak pes etmek yoktu.Etrafım karanlığa gömülürken, yalnızlığımı hissettim.Ayaklarımda hissedilen kramplar, beni daha da zorladı.


Ve sonunda, hedefim tam karşımdaydı.Finiş çizgisinin arkasında bekleyen kalabalığın coşkusu, beni daha da motive etti.Hedefime ulaşmanın verdiği mutluluk, tüm bedenimi kapladı.


Çoşkulu kalabalığın arasında, hedefime ulaştığım o an, tüm evren benim için durdu. 'You are an IRONMAN ' anonsu, sanki bir rüyadaymışım gibi geldi. Tüm yorgunluğum ve acım, yerini tarifsiz bir mutluluğa bıraktı.Parlak ışıklar altında, finiş çizgisine doğru koşarken, sanki bir tünelin içinden geçiyormuş gibi hissettim.Tüm zorluklara rağmen hedefime ulaşmış olmaktan duyduğum gurur, beni sonsuza dek mutlu edecekti.


Tüm imkansızlıklara rağmen başarmıştım. Ben bir IRONMAN 'dım.



Madalyanın boynuma asılmasının hemen ardından, gözlerim ilk olarak bitiş süresine kaydı. İnanılmaz bir şaşkınlıkla 'sadece bitireyim yeter' diye düşündüğüm yarışta, hedeflediğim süreden neredeyse iki saat daha iyi bir dereceyle 12 saat 24 dakikada bitirerek finiş çizgisini geçmiştim. IRONMAN ünvanı, tüm yorgunluğumu ve yaşadığım zorlukları unutturarak kalbimi coşkuyla doldurdu.Başardığıma inanamıyordum, sanki bir rüya yaşıyormuş gibi hissediyordum.Bu başarı, beni daha büyük hedeflere ulaşmak için motive etti.


Hedeflediğim 5 saati geçmeden, parkuru tamamladığımda tüm yorgunluğum bir anda uçup gitti. 4 saat 52 dakika... İnanılmaz bir duyguydu. Bu başarı, benim için sadece bir koşu değil, aynı zamanda kendime olan inancımın bir kanıtıydı. Başardığıma inanamıyordum, sanki bir rüya yaşıyormuş gibi hissediyordum.O an, tüm yorgunluğumun karşılığını almıştım.


Finish Süresi 12:24:18


rt20x30-IBEN3639
photo_2017-11-04_15-44-32


Barcelona Sonuc

2010'dan bu yana kat ettiğim yolu düşününce, bu yarış sadece bir koşu değil, aynı zamanda kişisel gelişimimde önemli bir dönüm noktası oldu. Kendime olan güvenim katlanarak arttı. İş hayatımda olduğu kadar, özel hayatımda da sınırları zorlamaktan korkmamayı öğrendim. Bu başarı, bana 'İstediğim her şeyi başarabilirim' inancını aşıladı. Artık biliyorum ki, hedeflerim ne kadar büyük olursa olsun, azimle ve kararlılıkla her şeyi başarabilirim.


Bu yarış, bana 'Her şey mümkün' dedirtti.





Yarış Sonrası


Yarışın ardından tükenen enerjimi recovery alanında yeniden kazanmaya çalıştım. Birkaç saat sonra ise saat tam 24:00'ü gösterdiğinde çipimi teslim ettim. Bisikletimi alıp otele döndüğümde, yatağıma yattığım an tüm yorgunluğumun yerini derin bir uyku aldı.


Yarışın verdiği heyecan ve yorgunluk karışımıyla karmaşık duygular içindeydim.


01 Ekim Pazar Recovery Day


Yarışın yorgunluğunu atmaya çalışsam da, ertesi sabah merdivenleri inerken bacaklarım beni yarı yolda bırakmak üzereydi. Aslında Barselona'yı gezmeyi planlıyordum ancak şehirdeki gerginlikten dolayı daha sakin bir gün geçirmeye karar verdim. Calella'da kısa bir süre sonra sıkılınca bisikletime atladım ve kulüp arkadaşımla birlikte yarış parkurunu keşfetmeye çıktık. Dönüş yolunda ise otele dönüp kalan vaktimi dinlenerek geçirdim.


Yarışın heyecanı ve yorgunluğu iç içe yaşamak çok özeldi.


photo_2017-11-04_15-44-23
photo_2017-11-04_15-44-27

02 Ekim Pazartesi Barcelona Day


Referandum nedeniyle ertelediğim Barselona turunu son güne sıkıştırmak zorunda kaldım. Sabahın erken saatlerinde yola çıkarak, kalabalık trene bindim ve yaklaşık bir saatlik yolculukla şehir merkezine ulaştım. Tren camından dışarıyı izlerken, heyecanım giderek artıyordu.


Kalabalık trende yolculuk ederken, Barselona'nın enerjisini şimdiden hissediyordum.


photo_2017-11-04_15-44-35

Vakit kaybetmeden Barselona'nın tadını çıkarmak için turist otobüslerine atladım. Şehir turu boyunca gözlerimi alamadığım manzaralar beni büyüledi.


photo_2017-11-04_12-25-50
photo_2017-11-04_12-22-35

Tavsiyelerim?


VIP Taksi’ye gereksiz yere fazla para ödemeyin,

Barselona’yı gezmek için 1 gün yeterli değil, aynı zamanda uçağı kaçırma, havalimanına zamanında ulaşma stresi yaşamamak için son iki günü Barselona merkezde uygun bir hotel de geçirmek daha mantıklı bir seçenek olacaktır,


IRONMAN yarışları, hem fiziksel hem de mental olarak oldukça zorlayıcı olduğu için, sporcuların yarış öncesinde yeterince dinlenmesi ve adapte olması çok önemli. Özellikle daha önce hiç gitmediğiniz bir yere yapacağınız bir yarış için en az 1 hafta bir seyahat planlamak, hem yarışa hazırlanmak hem de yeni bir yer keşfetmek için ideal bir süre.

Neden 1 Hafta ?


  • Adapasyon: Yeni bir yerin iklimine, suyuna ve yemeğine alışmak için vücudunuzun zamana ihtiyacı vardır.


  • Antrenman: Yarış parkurunu tanımak ve son antrenmanlarınızı yapmak için birkaç güne ihtiyacınız olacaktır.


  • Dinlenme: Uzun bir yolculuk sonrası dinlenmek ve yarış için enerji toplamak önemlidir.


  • Keşif: Yarış dışında kalan zamanlarda yeni şehri keşfetmek ve farklı kültürleri tanımak için vakit ayırabilirsiniz.



03 Ekim Salı Stress sonrası Eve Dönüş


Referandum nedeniyle yaşanan karışıklıklar yüzünden sabahın erken saatlerinde yola çıktık. Ancak beklenmedik bir şekilde ulaşım araçlarının greviyle karşılaştık. Uçağı kaçırma korkusu yaşasak da, umudumuzu hiç kaybetmedik. Daha sonra Uber gibi alternatif seçeneklerin olduğunu öğrenince rahatladık. Bu deneyim bize, beklenmedik durumlar için her zaman bir çözüm yolu olduğunu gösterdi.


O gün yaşadığımız macera, unutulmaz anılarımız arasında yerini aldı.


Bisiklet çantamla trene binmek, özellikle aktarma yapmam gerektiği için oldukça zorlayıcıydı. Kalabalıkta çantayla hareket etmek bir yana, aktarma noktasının tam da gösterilerin yapılacağı yerin merkezinde olması, hem beni hem de çantayı yordu. Hem gösteriyi izlemek hem de çantayla uğraşmak oldukça stresliydi.


Tam ümidi kesmişken, uzaktan bir otobüsün ışıkları belirdi. Kalbim hızla atarken otobüse doğru koştuk. Büyük bisiklet çantalarımızı görünce şoför başta isteksiz olsa da, arkadaşımla birlikte çantaları bagaja yerleştirmek için ısrar ettik. Sonunda şoförü ikna ederek otobüse binebildiğimizde büyük bir rahatlama yaşadık. O anki mutluluğumuz tarif edilemezdi.


Gösteriler yüzünden yolların tamamen kapanmasıyla adeta bir trafik kaosu yaşandı. Saatlerce yolda kalmak zorunda kaldık. Son anda havalimanına yetişebildiğimizde yorgunluktan bitap düşmüştük. Yarışın verdiği yorgunlukla bile bu kadar yorulmamıştım desem yeridir.🙂


IRONMAN Barcelona 2017 ile ilgili diğer videolar


Toplam Maliyet


IRONMAN Barcelona yarış maliyeti 5.000 – 10.000 TL arası


Yarış Kaydı 600 eur


Ulaşım 300 eur


Konaklama 300 eur


Harcama 300 eur


Yarış sonrası değerlendirme


IRONMAN yarışlarında ülke sıralamasında yaş grubumda 8. olarak, hem kendime hem de şirketime gurur yaşattım! Bu zorlu yarışta elde ettiğim başarı, azim ve disiplinle çalışmanın karşılığını aldığımın kanıtı. Beni destekleyen herkese teşekkür ederim. #Ironman #Başarı #Spor


Celil Akman IRONMAN Sıralama 2017

Bu süreçte yaşadığım deneyimler, destekle birlikte daha büyük başarılara ulaşabileceğime olan inancımı artırdı. Net hedefler belirleyerek, güçlü bir ağ kurarak ve sürekli öğrenerek daha da ileriye gitmeyi hedefliyorum. Beni destekleyen herkese teşekkür ederim!


Sponsor desteğiyle eksiklerimi tamamlayarak, daha büyük ve daha başarılı projelere imza atabileceğime inanıyorum. Yeni fikirlerim ve hedeflerim var, ancak bunları hayata geçirmek için doğru desteklere ihtiyacım var. 🙂


ama nasıl? nerede? ne zaman? soruların cevabı zamanı gelince ..

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page